100 küsür yıldır Beyoğlu’nda aynı yerde hizmet veren İnci Pastanesi’ nin sahibi Luka Zigoridis'dir. Bu pastane Beyoğlu'nda en pöpüler olan yerdir bence. Sanırım bu şöhreti, İstanbul’daki ilk profiterol’u yapan işletme olmasından kaynaklanıyor. Söylentilere göre profiterolu bulan pastane olarak da biliniyor.
İnci Pastanesi'nin sahibi şu sözlerle profiterolün sevilmesini ve tanınmasını anlatmıştır; “Kaliteli un ve yağ ile krema ve soslarıyla uğraşarak çorba parası çıkarmaya çalışıyorduk. Ne yapardık, nasıl yapardık da insanların aklından çıkmayan bir yer olabilirdik. Sattıklarımızla anımsanıp, insanların yolları bizim dükkana çıkmalıydı. Çıraklığımdan beri kafamı buna yorardım. Profiterolü böyle bir gerekçeyle damağımıza uygun bir lezzet haline getirdim” diyor.
Yazımın sonunda belirtmen istediğim bir kaç bişi var. İlk olarak; ben bu pastaneye küçüklüğümden beri giderim. Tarihi dokusu ve hiç değişmemiş olması ( modernize edilmemiş) beni kendine çeker. Fakat olmazsa olmaz değildir bence. İçerideki görevliler çok asık suratlıdır. Bişi istemeye kalkmayın aman diyim ! Hiç bir yerde böyle asık suratlı insanlar göremezsiniz. İkinci olarak da; bence gereksiz bir abartılma söz konusu. Ben açıkçası Emek Pastanesi'nin profiterollerini daha çok seviyorum ayrıca tadı daha güzel. İnci Pastanesi'nin profiterolündeki çikolata sosundaki yoğun un tadı da yerken beni rahatsız ediyor. Son olarakda profiterolü tabaklara koyan kişi çorba kaşığı ile koyduğundan ortaya hoş bir görüntü çıkmıyor açıkçası.
Herkesin öve öve bitiremediği İnci Pastanesi'ne bir daha gittiğinizde bir de benim yazdıklarım gözünden bakarsanız bana eminim hak vericeksiniz. Müessese gereksiz bir pahalılık içinde fakat suya ücret almıyorlar. Bu kadar pahalılık içerisinde suyun ücretsiz olmasına gerçekten şaşırdım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder